Rüzgar Dalga Akıntı Batimetri
Atık sular, denizlerin doğal özümleme kapasitelerini kullanmak amacıyla denize boşaltılmaktadır. Belirli hacimdeki atık su, alıcı ortamdaki büyük hacimdeki suyla karışarak miktarı azalmakta böylece seyrelme oranı büyümektedir. Bu sayede atık suların imha edilmesi çevreye minimal etkiyle gerçekleşmektedir. Deşarj sisteminden alıcı ortama boşaltılan atıkların toplam seyrelmesinde üç mekanizma önemlidir: Başlangıç seyrelmesi S1 (birincil seyrelme, yakın alan seyrelmesi), ilerlemeli yayılma (adveksiyon), difüzyon ve dispersiyon (dağılım) nedeni ile seyrelme (ikincil seyrelme, uzak alan seyrelmesi) S2 ve bakterilerin ölmesinden ileri gelen seyrelme S3 (üçüncül seyrelme)’ tür.
Toplam seyrelme S, S = S1x S2xS3 şeklinde hesaplanmaktadır.
Atık su, deşarj borusundan bir su jeti şeklinde çıkmaktadır. Alıcı ortamın yoğunluğu ortamın tuzluluğuna ve sıcaklığına bağlı olarak değişmektedir. Denizlerde tuzluluk değeri ile sıcaklık, derinlikle değişim göstermektedir. Bu değişim nedeniyle alıcı ortamın derinliği boyunca yoğunluk tabakalaşmaları oluşabilmektedir. Mevsimlere göre farklılık gösteren tabakalaşma, alıcı ortam yoğunluğunun çeşitli derinliklerde farklı değerlere sahip olmasına neden olmaktadır. Evsel ve endüstriyel pis suların yoğunluğu deniz suyu yoğunluğundan genellikle küçüktür. Bu nedenle, deniz suyunda bir yoğunluk tabakalaşması yoksa, atık su bulutu her zaman deniz yüzeyine ulaşmaktadır. Deniz suyunda belirgin bir yoğunluk tabakalaşması varsa, derinlerdeki ağır suyun atık suyla karışması bulut içerisindeki karışımın yoğunluğunun daha yükseklerdeki deniz suyu yoğunluğuna eşit olmasını sağlamaktadır. Bu durumda atık su bulutu deniz yüzeyine erişmeden, belirli bir derinlikte tutsaklanır. Deşarj borusundan verilen atık suyun yoğunluğunun, alıcı ortam yoğunluğuna eriştiği seviyeye tutsaklanma derinliği denir. Atık su, yüzeye veya tutsaklanma seviyesine ulaştığında, o bölgedeki akıntı sisteminin etkisiyle belirli bir yönde ve hızda hareket ederek seyrelir. Bu sırada meydana gelen seyrelme ilerlemeli yayılma (adveksiyon), difüzyon ve dispersiyon nedeni ile dağılarak seyrelme olarak adlandırılmaktadır.
Bakteri ölümlerinden ileri gelen seyrelme S3, korunamayan maddelerin kimyasal değişimleri, ölümleri ve çökelmeleri ile açıklanmaktadır. Bakteriler, içinde bulundukları ortamdaki yaşam şartlarının değişmesiyle genel olarak % 90 oranında azalmaktadır. Mevsim, gün içindeki saatler ve atığın doğası bakteri ölüm oranlarını etkileyen faktörlerdir. Yoğunluktaki tabakalaşma yaz aylarında kış aylarına göre daha belirgindir. İlkbahar, yaz ve sonbaharın başlangıcında yaygın olan deniz suyu tabakalaşması başlangıç seyrelmesini ve atığın yükselmesini sınırlamaktadır.
Seyrelme türleri farklı zaman ve uzunlukta gerçekleşmektedir. Bu sebepten dolayı tüm seyrelme türleri için ortak bir model olması zor ve hatalıdır. Her seyrelme türü için ayrı model yazılması ve bunların bir bütün içinde çalıştırılması ile doğru seyrelme tahmini yapmak mümkündür. HYDROTAM-3D-PRO programında yakın alan ve bakteriyel seyrelmeyi içeren uzak alan birbiri ile etkileşimli ayrı modeller halinde çözümlenmektedir.
Seyrelme miktarı, çizgisel difüzörün oryantasyonundan etkilenmektedir. Model, akıntıya dik (90°), (45°) ve paralel (0°) yönler benzeştirmeler yapmaktadır. Çizgisel difüzörler için karışım bölgesi analizlerinde belirtilen açıların en yakın ara yönleri kapsadığı kabul edilmektedir. Modelde kullanılan yakın alan seyrelme eşitlikleri, akıntı hızına ve yönüne bağlı olarak değişmektedir.